İçeriğe geç

şemsiyelerinizi açın…

huzurluysan kaldırımda bile rahat uyursun,
değilsen en rahat yatakta döner durursun.
kimisi mutludur zaman nasıl geçer anlamaz,
3 günlük dünya ne kadar uzunsun?
ruhum yalnızlığın rüzgarında savruluyor,
nedensiz renksiz hayatım ton arıyor gökkuşağı tonlamıyor,bombalıyor.
ruhum bu kafeste kavruluyor,sebepsiz içimde koca bi cehennem var, daralıyorum, kalbim ateş pompalıyor!
bi başıma sağa sola dönüp duruyorum,
güne aşırı sövüp vuruyorum oluyo mu gülüp dönüyorum.
sen çalar saatini tokatladığında ben daha saatimi yeni kuruyorum.
iyi ki gelmediniz huzur buluyorum!
her gelen bende bir kusur buluyor diye kendimden bile uzak duruyorum,yalnızlığımla gurur duyuyorum!
ve bu kalabalıkta kayboldum, titaniğimle bi kaşıkta dolmuş gibiyim.
korkmamam gerekir kapris gereği,
kapris gereği vur kart iskeleyi ve bu karanlıkta kana doydum.
güneşe aşık olmuş bir vampir gibiyim!
yapmamam gerekirken yapmış gibiyim, yanlış yerin en yanlış biriyim.
ben cehenneme düşen yağmur tanesi şemsiyelerinizi açın…
öyle bir yalnızlıklar var ki bi gün şeytan bile haline acır!
kendini kaçır boğulmak için güzel bi gün baksana hava bile açık,
her şey apaçık ne kadar kaçıcan gözümün içine baksana!
bu son gecemiz gibi yok neşem hiç,boş yere yalvarma!
son vermeden önceki son diriliş göz yaşına da aldanma,
gülmek belki de en mühim iş,en kötü anlarda.
vurcaklar daha ard arda çaresizliğine saklanma!

Tarih:Bir Delinin Hatıra Defteri