-burası dünya değil.
biliyordum. anladım.
benim için dünya küçüldü baya… bilmiyorum neresi yuvam artık, bir ordayım bir burda! nerede biter maceram? ne zaman derim elveda? yalnız uyanmak her sabah, yalnız…
Bu kalem karanlık sabahlardan ilham alırŞu yaygarayı görse gözün miden bunalırOtobüsün camında kafan mirasın varisiCehennemini kazandın sevaplarının faiziGördüğün tüm yüzler aynı sanki kocaman bir meydandasınPişmanlık…
huzurluysan kaldırımda bile rahat uyursun,değilsen en rahat yatakta döner durursun.kimisi mutludur zaman nasıl geçer anlamaz,3 günlük dünya ne kadar uzunsun?ruhum yalnızlığın rüzgarında savruluyor,nedensiz renksiz hayatım…
Kırk yılın başıydı…Boynumda idam ipleri…Kabullendim olmadı, hayat inkar istedi…Zift tadında rüyalardı toplayıp da derdiğim…Varımı yoğumu aldın elden, ne vardı verdiğin?El insaf dedim, kudretiyle titredin…Çıkışa ne…
göz kapağının altındaki koy kadarımorda kalıp göz yaşınla tuzlanırımbulutun huzurusana doğru yürüyosamölüm dahi kusursuznasıl şekillendi manzaranbulutları parlasa daaşk ölüsü kalkamazsonumu bilemiyorumönümü göremiyorumo kadar acizimben ölmeyi…
bu sevda dikişsiz yekpare kızgın bir cephanekan öksürten bi duman sonsuz bir esaretne şans ne tesadüf bu kusursuz bir kavgaiçime sığınmış bir yangın orda yaşar…
tam dört gün, üstüme kara bi örtüakvaryumdaki balıklarımı avcuma alıp gömdüm23’ü gördüm birde bana sor bakalımşimdi arıyorum kafamı vurucağım o boş duvarıpsikolojik tamamen psikolojik sıkıntılararamıyorum…
anlatırken seni birden bozulur diksiyonum…gittiğin o günden beri kabuslarım bitmiyodur!ahlaksı bir kargaşa ortasında kayboluruzsonra biter tüm filmler sen gidersin ay tutulur…belki bir derde bir deva…